Sabahın 5:12 gibi erken bir saatinde iş yerinden yeni çıkmakta olan “San Francisco Examiner” gazetesinin yönetmeni e birkaç meslektaşı, vedalaşmak üzere sokakta oyalanırken yerin ayaklarının altından kaydığını fark edince büyük bir paniğe kapıldıklarını sonradan anlatacaklardı. Her yanda binalar sallanıyor, kâğıttanmışçasına devriliyor, dökülen cam, tuğla ve tahta parçalarından göz gözü görmüyordu. Olayı yaşayanlar tramvay raylarının nasıl parçalanıp yay gibi kıvrıldığını, kopan elektrik tellerinin değmesiyle nasıl kıvılcımlar saçtıklarını uzun Süre belleklerinden çıkaramayacaklardı. Depremin ünlü tanıklarından biri Enrico Caruso’ydu. Otel odasında uyurken sarsıntıyla yatağından fırladığı, ilk iş olarak sesini kaybedip etmediğini birkaç notayla kontrol ettikten sonra bavulunu toplayıp kendini sokağa attığı oteldeki bazı meraklı gözlerden kaçmamıştı. İlk aşamada depremin yol açtığı can ve mal kaybı görece baş edilebilir boyutlardaydı. Ancak terk edilen evlerde açık kalan ocaklar, kopuk elektrik telleri ve patlamış gaz borularından hızla çevreye yayılan hava gazı, bir süre sonra daha büyük bir felakete yol açacaktı.
Evlerden birinde çakılan kibrit, müthiş bir patlama için yeterli oldu. Bunu yüzlerce evin tutuşması izledi. Depremden kurtulabilmiş olan pek çok bina bu kez yangına yakalandı ve kül olmaktan kurtulamadı. Elli iki farklı noktada patlak veren yangınlara, San Francisco İtfaiyesinin elindeki otuz sekiz adet atlı yangın arabasının yetmesi mümkün değildi. Yerdeki çatlamalar sonucu parçalanmış olan su borularından alevlere fışkırtmak için basınçlı ya da basınçsız su bulmak olanaksızdı. Yer yer rastlanan artezyen. kuyuları ve deniz suyu bir ölçüde işe yarayacaktı. İlk gün öğleden sonra her türlü denetimden çıkmış olan yangın, başka kentlerden gelen yardıma ve askeri birliklerin çabasına karşın ancak dördüncü günün sabahı söndürülebildi. Bu süre içinde çeşitli yağma olaylarına tanık olundu. Öyle ki, San Francisco Valisi Schmitz, yağma ya da başka suç eylemlerini önlemek üzere askeri birliklere vur emri verdiğini halka duyurmak zorunda kalacaktı.
Sonuç olarak 200.000 kişi evsiz kalmıştı. içinde 28.000 bina bulunan yaklaşık 10 kilometre karelik bir alan yerle bir olmuştu. Can kaybının 500-700 kişi gibi görece düşük olduğu felakette (bundan iki yıl sonra Sicilya’daki Messina depreminde ölü sayısı 1 00.000’i aşmıştır.) depremden kaynaklanan maddi zarar 7 milyon dolar dolaylarında kalırken, yangının yol açtığı hasar 140 milyon doların üzerine çıkıyordu. Felaketzedelerin çadırlardan oluşan kamplarda yaşadığı üç yıl içinde kentin üçte biri yeniden inşa edildi. Ancak San Francisco’nun eskiden olduğu gibi güzel, canlı ve merkezi bir kent haline gelmesi daha birkaç yıl alacaktı.