En yaygın orta mesafe yarışları, engelli koşular da dahil 800 metre ve 1500 metre koşularıdır. Antrenman teknikleri ve fiziksel gereklilikleri benzer olduğu için, birçok atlet hem 800 metrede hem de 1500 metrede yarışır. Taktikler, çoğu son birkaç adımda kazanılan ya da kaybedilen bu yarışlarda önemli rol oynar. Orta mesafe koşuları, Olimpiyatların ve atletizm şampiyonalarının esas yarışları arasında olmuştur hep. El İlk kadınlar Olimpik 800 metre koşusu 1928’de yapıldı; fakat yarışçıların yarış sonrasındaki yorgunluğu o denli şok etkisi yaratmış olacak ki bir sonraki yarış ancak 1960’ta koşulabildi. El Kadınların 1500 metre koşmalarına nihayet 1972 Münih Olimpiyatları’nda izin verildi. El Çeşitli uzunluklardaki engelli-hendekli koşu, 1900’den beri, erkekler Olimpiyat oyunları arasında yer alıyor. Kadınların yarışacağı bir dal olarak ilk kez 2005 Helsinki Dünya Şampiyonası’nda ortaya çıktı.
Atlet Profili: Orta mesafe atletleri, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığa sahip olmalıdır. Mesafeler sürat koşusu için çok uzundur, ama bitiş ipini ilk göğüsleyen olabilmek için de hız gerekir. Ayrıca, taktikler de önemlidir.
Ana Yarışlar
800 metre yarışlarında, koşucular standart 400 metrelik bir pistin çevresinde iki turu tamamlar. Pistin çevresinde, mesafeyle birbirinden ayrılmış noktalardan koşmaya başlar ve son dönemecin sonuna kadar (yaklaşık 100 metre) kendi kulvarlarının dışına çıkamazlar. 800 metre koşmak için hızlı ve dayanıklı olmak gerekir, bu yüzden yarışçılar, koşularını önceden planlar ve üzerinde iyice düşünülüp önceden tatbik edilmiş taktikler kullanırlar. 1500 metre yarışında, standart bir açık hava pistinin etrafında üç artı üç çeyrek tur koşulur. 1500 metre yarışına ”metrik mil” de denir. Performansın ve antrenmanların gittikçe daha bilimsel yaklaşımlarla ele alınması sonucunda, atletler 1500 metre yarışlarını uzatılmış sürat koşularına çevirdiler. Yine de, 800 metre gibi, 1500 metre de atletleri hâlâ zihnen çok zorluyor.
Dümen Kırmak
İlk dönemeçten sonra, dümen kırma denen başlama kulvarını bırakma, koşucuların birbirleriyle daha etkili şekilde rekabet etmelerine olanak sağlar. Kulvar değiştirme, dirsek çarpması neredeyse kaçınılmaz olsa da, başka bir yarışçıyı kasten engellemeden ya da bir diğer koşucuya kasten çarpmadan yapılmalıdır.
Koşu Takımları
Bütün atletizm oyunlarında olduğu gibi, bir orta mesafe koşucusunun giydiği kıyafetler de büyük dikkatle seçilir. Giysilerin hafif kumaştan olmasına, rüzgâr mukavemetini azaltan malzemelerden yapılmasına ve terlemeyi engelleyen gelişmiş bir fitilli yapıya sahip olmasına özen gösterilir. Sıkı, esnek ve rahat bir uyum, hem ayakkabılarda hem de giysilerde başlıca aranan özellikler arasındadır.
Engelli Koşu
Çoğunlukla 3000 metre koşulan engelli-hendekli yarışlarda, 7’si sulu engel olmak üzere 35 adet engel vardır. Genellikle, pistin etrafına dört adet engel yerleştirilir; beşinci engel olan su havuzuysa ikinci turun başında, ya birinci kulvarın iç tarafında ya da en sondaki kulvarın dışında bulunur. Çarpıldığı zaman düşmeyen engeller, 78 metre aralıkla yerleştirilmiştir; koşucular engellerin üzerinden atlamaya ilk turun ilk yarısından sonra başlar. Atletler, engellerin üzerinden zıplayarak, üzerlerine basarak ya da sıçrayarak aşmalıdırlar.
Su Engeli: Su engeli, tahta bir bariyerden ve meyilli bir su birikintisinden oluşur. Koşucular, engelden olabildiğince uzağa atlayıp suyun daha sığ olduğu yere inmeye çalışırlar. Suyun mukavemet’ koşucuların hızını keserken, su sıçraması da görüş kabiliyetini ve hareket özgürlüğünü kısıtlar.
Ayakkabılar: Engelli yarış ayakkabıları, aerodinamik yapıtı ve hafiftir; genelde tabanlarında 6-8 milimetrelik piramit şeklinde çiviler bulunur. Çiviler, engelleri geçip pist üzerinde kalmak için, ekstra yol tutuşu sağlar. Bu ayakkabılarda, ileri teknoloji ürünü orta taban ve bilek yastığı da vardır.
Koşma Teknikleri
Duruş ve denge, bir orta mesafe koşucusu için çok önemlidir. Bunlar, belli bir ivmeyle hızlanmaya ve bu hızın korunmasına yardımcı olur. Atletler, rahat bir atlayış yapmaya odaklanırlar; bu arada, omuzlarından arkaya ve aşağıya serbestçe saldıklan kollarını gövdelerine mümkün olduğunca yakın tutarlar. 800 metre yarışlarında, koşucular bütün turları aynı zamanda tamamlamaya çalışır. 1500 metre yarışları da baştan başa sabit bir hızla koşulur.
Antreman: Orta mesafe koşucuları, dayanıklılık için yavaş kasılmalar yapan kırmızı lifli kaslara, hız için de hızlı kasılan beyaz lifli kaslara sahip olmalıdır. Hızlı çalışmanın kısa molalarla bölündüğü aralıklı antrenmanlar, bu kasları oluşturmak ve aerobik ve anaerobik formu arttırmak için kullanılır. Antrenmanlarda hem sürat koşuları hem mukavemet koşuları yapılır.
Başlama Pozisyonları
Koşucular, çıkış takozları olmadan yarışa başlar. Ters taraftaki kolları sırayla önde ve arkada olmak üzere, arka ayaklarının parmaklarının ve ön ayaklarının burnunun üzerinde dururlar.
Gövde pozisyonu: Çıkışta ivmeyle hızlanabilmek için, koşucular gövdeleri öne eğilmiş olarak dururlar, fakat koşu sırasında gövdelerini dikleştirirler.
Ayak pozisyonu: “Başla” işareti verildiği zaman, arka ayak, patlayıcı bir güçle ileri doğru fırlayan ayağın yerine geçer. Kollar da hızlanmaya katkıda bulunmak için ileri geri salınır.
Arkada Kalmak İyi Bir Taktik mi: Arkada kalmak genelde tavsiye edilmez. Ama 1936 Olimpiyatlarında, John Vvoodruff 800 Metrenin başlarında arka sıralara hapsolmuştu. Neredeyse duracak kadar yavaşlayıp diğer koşucuların onu geçmelerine izin vermesine rağmen, sonunda kazanan o oldu. 2004’te Kelly Holmes da benzer bir taktik kullanarak altın madalyayı kazandı.