Ülkemizde kızamık hastalığı teşhis edilen bebek sayısı, eskiden on binlerceyken günümüzde hızla azalmakta ve sıfır düzeyine inmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın yaygın aşılama kampanyalarıyla kızamık hastalığı ülkemizde artık neredeyse görülmemektedir. Bakanlığımızın bu büyük başarısı neticesinde günümüz bebekleri artık 9. ayda apar topar kızamık aşısı olmak zorunda değildirler. Günümüz çocukları bebeklik döneminde kızamık aşısı olmamakta, 12.-15. ay döneminde hem kızamık hem de kızamıkçık ve kabakulak aşılarını içeren üçlü kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısını olmaktadırlar. Böylece tek bir aşıyla hem üç hastalıktan birden korunmakta hem de 9. ayda erkenden yapılması durumunda kızamık aşısının koruyuculuk düzeyinin düşük olması riskinden kurtulmaktadırlar. Ülkemizde kızamık hastalığı artık nadiren gözlendiğinden, tek doz kızamık aşısı, artık uygulanmamaktadır.
9. ayda erkenden yapılan kızamık aşısının koruyuculuğunun düşük olmasının sebebiyse, bebeğe anne karnındayken anneden geçen, kızamık hastalığına karşı koruyucu antikorlardır. Anneden bebeğe geçen antikorlar bebeğin kanında 12 ay boyunca yer alır ve bebeği kızamık hastalığından korur. Anneden gelen bu antikorların ömrü 12 aydır. Bebek 12 aylık olmadan kızamık aşısı olursa, bebeğin kanında hâlâ anneden ödünç alınmış antikorlar mevcut olduğundan, bebeğin bağışıklık sistemi, aşıyla gelen kızamık virüsü öğelerine karşı kendi antikorlarını oluşturma konusunda yetersiz kalabilmektedir, çünkü anneden gelen ödünç antikorlara güvenebilmektedir. İşin doğrusu, bebeğe, anneden ödünç gelen kızamık antikorlarının sahneden çekildiği 12. aydan sonra kızamık aşısını uygulamaktır.
Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteren üçlü aşı, 12. ve 15. aylar arasında çocuklara tek doz uygulanır. Çocukları yüzyıllarca perişan eden kızamık, kızamıkçık ve kabakulak hastalıkları, bu üçlü aşının yaygın kullanımıyla gün geçtikçe daha az çocukta görülmektedir ne mutlu ki. Kızamık aşısı uygulamaları Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dikkatle izlenmekte ve her bir çocuğun aşılanmasıyla kızamık aşısının dünyadan silinmesi amaçlanmaktadır. Tüm ülkelerde düzenlenen kampanyalar neticesinde aşı olan çocuk sayısı hızla artmaktadır.
Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak (KKK) Aşısı İçin Pratik Bilgiler
Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısı kısaca KKK aşısı olarak ya da bu hastalıkların İngilizce baş harflerinden oluşan MMR aşısı kısaltmasıyla anılır. Bu aşıda üç adet canlı virüs mevcuttur ve bu virüsler hastalık yapamayacak şekilde zayıflatılmıştır. Bu tarz aşılara zayıflatılmış canlı virüs aşısı ismi verilir. Gerçek bir hastalık yaratamayacak kadar zayıflatılmış ama hâlâ canlı olan virüslerin aşı yoluyla vücuda verilmesiyle bağışıklık sistemi virüslerle etkileşime girip antrenman yapma olasılığına kavuşur; kızamık, kızamıkçık ve kabakulak virüslerinin ne tarz mikroplar olduğunu öğrenir.
Bağışıklık sistemi yaşamakta olan canlı virüslerle çarpıştığından sonuç çok başarılı olur ve yüzde 95 oranında ömür boyu sürecek bir bağışıklık durumu sağlanır. Demek ki KKK aşısı olan çocuklar, bu üç hastalığa karşı yüzde 95 ihtimalle ömür boyu korunacaklardır. 4-6 yaş döneminde ikinci kez yapılan KKK aşısıyla bu başarı tekrar perçinlenir. KKK aşısının önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Aşı üç adet zayıflatılmış canlı virüs içerdiğinden aşının uygulanmasını takip eden 5 ila 10 gün içerisinde hafif ateş, iştahsızlık, kırgınlık ve halsizlik, bazen de hafif bir cilt döküntüsü ortaya çıkabilir. Bu tarz yan etkiler gözlendiğinde etken maddesi parasetamol olan ilaçlar uygun dozda verilmelidir.