Deprem Nedir? Nasıl Oluşur?
Yaşantımızı etkileyen en önemli doğal afetlerden biri de depremdir. Yer kabuğunun yapısında oluşan sarsıntılara deprem (zelzele) denir. Peki, deprem nasıl oluşur? Bildiğiniz gibi yer kabuğu kayaçlardan meydana gelir. Yer kabuğunda oluşan arazi kırığına fay, tayin başladığı ve bittiği noktalar arasındaki mesafeye fay hattı denir. Fay hattında birçok fay bulunur. Fay hattı geçen, deprem oluşma ihtimalinin yüksek olduğu bölgeye deprem bölgesi denir.
Fay hattında meydana gelen kırılmalar sonucu yer altında çökmeler oluşur. Ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması sonucunda deprem meydana gelir. Bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük sarsıntılar olur. Bu küçük sarsıntılara öncü depremler denilmektedir. Büyük bir depremin ardından oluşan küçük depremler de artçı depremler olarak isimlendirilir ve büyük depremin oluş anına göre bunların şiddetinde ve sayısında azalma görülür.
Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin ölçüsüne depremin büyüklüğü denir. Depremde açığa çıkan enerjinin doğrudan doğruya ölçülme olanağı yoktur. Prof. Charles Francis Richter (Çars Françis Riçter) tarafından 1930 yılında bulunan bir yöntemle depremlerin aletsel bir ölçüsü olan “Richter ölçeği” geliştirilmiştir. Depremin büyüklüğünü sismograf adı verilen cihazla ölçeriz.
Yer yüzeyinden herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzündeki bir noktada oluşturduğu yıkım. panik, korku gibi etkilerine depremin şiddeti denir. Depremin herhangi bir bölgedeki canlılar ve yapılar üzerindeki etkisine bakılarak şiddet cetvelleri hazırlanmıştır.
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryüzünde ve yer içinde ne şekilde yayıldığını, bununla ilgili ölçü aletlerini ve yöntemleri, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına sismoloji (deprem bilimi) denir. Bu bilimle uğraşan bilim insanları ise sismolog (deprem bilimci) olarak adlandırılır.
Depremlerin Sebepleri Ve Sonuçları Nelerdir?
Doğal bir afet olan depremler genelde yer kabuğunu oluşturan levhaların yanal hareketi sonucu oluşan fay kırılmaları ile oluşur. Bu şekildeki depremlere tektonik depremler denir. Volkanik faaliyetlerde deprem oluşturur. Volkanların lav püskürtmesi esnasında yaşanan patlamalar, yer kabuğunda sarsıntılar meydana getirir. Bu sarsıntılara volkanik depremler denir. Bunun yanında yer kabuğunda oluşan arazi çökmeleri de çöküntü depremlerini meydana getirir. Yer kabuğundaki çökmeler, yer altı sularının yeryüzüne çıkması ile oluşan boşluklarda meydana gelebileceği gibi yer altındaki petrolün yeryüzüne çıkarılması sonucu oluşan boşluklarda da yaşanabilir. Bu nedenlerden dolayı her gün onlarca deprem meydana gelmektedir. Ancak birçok deprem hissedilmeyecek kadar küçüktür. Deprem ölçümü yapan merkezlerde, oluşan tüm depremler kaydedilmektedir. Ülkemizin en önemli deprem ölçüm merkezi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü bünyesinde bulunmaktadır.
Peki, depremin yol açacağı olumsuzluklar nelerdir? Depremle meydana gelen yıkım sonucunda yaşanan can kayıplar!, en önemli olumsuzluktur. Bunun yanında yaralanan ve sakat kalan insanlar depremin etkilerini bir ömür boyu unutamamaktadır. Yakınlarını kaybeden ve o anı yaşayan insanlar psikolojik olarak depremin olumsuzluklarını uzun süre yaşamaktadırlar.
Depremin diğer bir olumsuzluğu da ekonomik alanda yaşanır. Yıkılan şehirler, yok olan iş imkânları, fabrikalar yaşanan acıları daha da artırmaktadır. Binaların, evlerin yıkılmasının yanında hatıraların da yok olması depremin bir başka olumsuzluğudur diyebiliriz. Aynı şekilde, depremler herhangi bir yıkım oluşturmasa bile toplumda korku ve panik oluşturmaktadır.