Mustafa Kemal milli ekonomimizin temelinin tarıma dayandığını biliyor ve tarımsal kalkınmaya büyük önem veriyordu. Çünkü o, çiftçiyi ülkemizin gerçek sahibi olarak görüyor ve nüfusumuzun büyük bölümünü oluşturan bu kesimin refaha kavuşması için tarım’ modernleştirmek gerektiğine inanıyordu. Yapılması gereken, yüzlerce yıldır ilkel yollarla üretim yapmaya çalışan Türk köylüsüne en kısa sürede çağdaş üretim tekniklerini öğretmek ve onun makineli tarıma geçmesini sağlamak olmalıydı. Mustafa Kemal işte tam da bu düşünceyle Ankara’da örnek bir çiftlik kurmaya ve burada bizzat çiftçilik yaparak Türk çiftçisine rehber olmaya karar verdi.
Atatürk, çiftlik kurma kararını gerçekleştirmek üzere 1925 yılı ilkbaharında ülkemizin önde gelen ziraat mühendislerini köşke çağırttı. Onlara, kurmayı düşündüğü çiftlik için Ankara çevresinde uygun bir arazi bulmalarını emretti. Bakınız bu emri alan mühendislerden biri o günlerde yaşanılanlarla ilgili neler anlatıyor? “Çiftlik yeri için öyle uzun boylu dolaşmaya gerek görmemiştik. Kıraç bir bozkırın ortasında bir Orta Çağ kenti. Ağaç yok, su yok, hiçbir şey yok. Böyle bir noktada, uygun koşullar taşıyan yerler nasıl bulunabilir? Ankara’nın çevresinde çiftlik olabilecek bir yer ararken üzerinde en az durduğumuz yer bugünkü Gazi Orman Çiftliği yöresiydi.
Aradan bir süre geçtikten sonra uzmanlar raporlarını Gazi’ye sundular. Atatürk, şimdiki çiftlik yerini gösterdi ve onlara ‘Burayı gezdiniz mi?’ diye sordu. Uzmanlar birbirlerinin yüzlerine baktılar. Sorulan yeri biliyorlardı. Burası doğanın hiç cömert davranmadığı, bakımsız, hastalıklı, sarı ve insanı bakarken bile sıkan bir yöreydi. Geniş arazinin bataklık yerlerindeki sazlıklar birer sıtma kaynağı hâlindeydi. Uzmanlar ‘Böyle bir yerde çiftlik kurulamaz.’ diye birleştiler. Fakat Atatürk’ün kararı şaşırtıcı oldu: İşte istediğimiz yer böyle olmalıdır. Ankara’nın civarında hem batak hem çorak hem de fena yer. Bunu biz ıslah etmezsek kim gelip ıslah edecek?’ Karar verilmişti. Çiftlik bu sazlık ve çorak yerde kurulacaktı.”
Mustafa Kemal çiftlik kurma işine 1925 yılında, Ankara’nın yanı başındaki bozkır, ağaçsız, ortasında bataklık ve sazlıkların bulunduğu bu geniş araziyi satın alarak başladı. Onun bu işe başlarken gerçekleştirmek istediği amaçlar şunlardı:
• Arazide bulunan bataklığı kurutup orman yetiştirerek Ankara’nın havasını güzelleştirmek
• Tohum ıslahı yapmak
• Ankara’nın iklimine uygun yeni bitki türlerini deneyerek bunların yayılmasını sağlamak
• Ankara’nın her yerinin ağaçlandırılması için fidan yetiştirip halka dağıtmak
• Verimli iyi cins hayvanlar yetiştirerek damızlık olarak halka dağıtmak
• Makineli ziraatin nasıl yapıldığını göstererek Türk çiftçisini makineli ziraate yöneltmek
• Ziraat eğitimi gören gençlere staj yapabilecekleri bir uygulama alanı oluşturmak
Atatürk Orman Çiftliği bilimsel esaslara uygun biçimde yürütülen planlı bir çalışmanın sonucunda kuruldu. Modern yöntemlerle ıslah edilen arazinin bir bölümü ağaçlandırıldı. Traktörlerin işlediği tarlalarda verimi yüksek tahıl türleri denendi. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanı sıra arıcılık, tavukçuluk ve at yetiştiriciliği yapıldı. Yetiştirilen damızlık hayvanlar halka dağıtılarak üretimi arttırma çalışmalarına önem verildi.
“El emeği kâfi değildir. Makinelerden yararlanmak lazımdır. Asırlardan beri kullanmakta olduğumuz sabanlar, bir tarafa bırakacağız. Çağın ilerlemesinin gerektirdiği bütün zirai alet ve araçları memlekete getireceğiz. İnsan kuvvetin’ makine ile telafi etmek mecburiyetindeyiz.” diyen Mustafa Kemal, makineler olmadan modern tarıma geçilemeyeceğinin bilincindeydi. Bu nedenle onun isteğiyle Orman Çiftliğinde bir pulluk imalathanesi kuruldu ve çiftçilerin burada imal edilen tarım aletlerini ucuz fiyatla temin etmeleri sağlandı. Atatürk Orman Çiftliğinin kurulduğu günlerde Ankara’da bulunan bir ziraat uzmanı bu çalışmalarla ilgili şunları söylemektedir:
“Gazi hazretleri, her başlattığı inkılap işlerinde nasıl metanetle, azimle, çizdiği hedefine ulaşmışsa tabiatla da çarpışarak ve mücadele ederek ziraat işinde de tabiatı kendi arzusuna uydurmayı bilmiş ve birçok kişinin hiçbir şey olmaz dedikleri bu yerde kurduğu modern çiftlikte ziraatın hemen bütün şubelerini tecrübe etmiş ve muvaffak olarak olumlu neticeler almıştır. Bu surette Türk çiftçisine numune ve rehber olmuştur.” Atatürk Orman Çiftliği, Ankara halkına mesire yeri olarak da hizmet verdi. Ayrıca burada özellikle çocukların hayvanları tanıması için bir hayvanat bahçesi kuruldu. Atatürk, örnek bir çiftlik meydana getirerek tarıma verdiği önemin yanı sıra doğayı seven, çevre bilincine sahip bir insan olduğunu da göstermiş oldu.