Alkollü içecekler etkilerini ihtiva etmiş oldukları etil alkol ile sağlamaktadırlar. Bu maddelerin az miktarının görünüşte canlılık sağladığı zannedilir ve daha çok içilir, 200-300 mg/cc kan seviyesine ulaştığında ise depresyon ve fiziki güçlerin yönlendirilmesinde güçlükler ve azalmalar görülür. Kişiden kişiye ve bünyeye göre değişmekle birlikte miktarın daha da arttırılması, 500 mg/cc’yi bulmasıyla nefes almakta zorluk yaşanabilir ve hatta ölüme sebebiyet verebilmektedir. Bunlar alkolün birden alınmasıyla ortaya çıkmakta olan belirtilerdir. Devamlı olarak alkol tüketenlerde ise vücut işleyişinde kalıcı bozukluklar oluşmaktadır.
Alkoliklerin en az dörtte biri karaciğer yetersizliği, beslenme yetersizliği ve mide rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Psikolojik durum bozuklukları ise bu kişilerde çok yaygın olarak görülmektedir. Alkolizmin erken evrelerinde kişiler genel olarak normal ağırlıktadır ya da kilo fazlalıkları vardır. İleri evrelerde ise gözle farkedilen bir zayıflama görülmektedir. Hastalar fazlasıyla zayıfladıklarından dolayı sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanmaktadırlar. İştahları yoktur ve iştahlarının olmayışının nedeni; hem alkolün merkezi sinir sistemine hem de bağırsak kanalına yapmış olduğu zararlı tesirlerdir. Vitamin B12 ve folik asit eksikliğinden dolayı alkoliklerde kansızlık baş göstermektedir.
En hafif hastalarda bile karaciğerde zehirli yağ birikimi olmaktadır. Bazı hastalarda karaciğer iltihabı (alkolik hepatit) ortaya çıkmaktadır. Sürekli hale gelmiş alkol alımı, karaciğer sirozuna sebebiyet vermektedir ve günde 80 gram alkol alan kişiler bu tehlikeye maruz kalmaktadırlar. Günde 160 gr alkol alanlarda ise tehlike çok daha fazladır. Östrojen olarak bilinen ve kadınlarda erkeklerden daha yüksek oranda bulunan bir hormonun yıkımı karaciğerde gerçekleşmektedir. Midede asit salgılanmasını artar ve mide, onikiparmak barsağı ülserlerinin gelişmesine yol açar. Akut gastritlere alkol alanlarda sık sık rastlanıldığı gözlemlenmiştir.
Uzun yıllar devamlı olarak alkol tüketen bağımlılarda pankreas iltihapları ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığın sık sık tekrarlaması sonucunda tam bir pankreas yetmezliği gelişmektedir. Tam pankreas yetmezliği ise alınmış olan gıdaların sindirimini ve bağırsaklardan emilimini bozmaktadır. Vücutta vitamin yetersizlikleri baş göstermektedir. Şeker hastalığının ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Ayriyetten böbreklerde de toksik etki yapmaktadır nefrite yol açabilmektedir.