Ağaç çileği olarak da bilinir. Gülgiller (Rosaceae) familyasından hoş kokulu meyveler veren, çokyıllık dikenli çalı. Boyu 1-2 metre, çiçekleri beyaz, alt yüzleri tüylü olan yaprakları 3 ila 7 yaprakçıklıdır. Böğürtlene benzeyen meyveleri olgunlaşınca kızarır. Türkiye’de özellikle Karadeniz bölgesinde ve Bursa’da yabani olarak yetişen bitki İngiltere ve Amerika’da yaygın biçimde üretilmektedir. Adını, Anadolu mitolojisinde yer alan ida Dağı’ndan, Edremit Körfezilnin kuzeyindeki diğer adıyla Kaz Dağı’ndan alan Ahududu (Rubus Idaeus) aynı zamanda ida Dağı Böğürtleni adıyla da bilinir. Efsaneye göre Tanrılar Tanrısı Zeus’un yaşadığı Olimpos Dağı’nda yetişen ahududunun ağaç çileğinin C vitamini, demir ve organik asitler içeren meyveleri taze olarak yendiği gibi reçel, jöle, dondurma, pasta ve likör yapımında da kullanılır.
Ahududu meyveleri özellikle şeker hastalarına, mide ekşimesinden yakınanlara, romatizmalılara, peklik çekenlere ve idrarında albümin bulunanlara birebirdir. Ayrıca karaciğer dostu olan ahududu anjinde, bronşitte, idrar yolları hastalıklarında ve ağız iltihaplarında iyi bir Şifa bitkisidir. Yaprakları ve çiçekleri eş nitelikte kullanılabilen ahududu, doğada yaprak ve çiçeklerini açmalarına az bir zaman kala toplanmalıdır. 500-600 metre sonra başlayan ormanlarda, örneğin Bursa Keşiş Dağı’nda (Uludağ) bolca bulunur. Ormanların gölgeli yol kenarlarında yetişir. Yarım avuç taze ya da kurutulmuş ahududu çiçeğini bir litre suyun içinde demleyip günde 3-4 fincan içebilirsiniz.